Ülkemizde 4857 Sayılı İş Kanunu’na bağlı olarak çalışanların dinlenme hakkı 50. madde ile güvence altına alınmıştır. Personel, işyerinde işe başladığı günden itibaren en az 1 yıl çalıştığında yıllık ücretli izin hak edecektir. 1 yılın hesabına deneme süresi de dâhildir. Yani deneme süresi ile işe başlamış bir çalışan, yıllık ücretli izin hakkını deneme süresinin başladığı tarih olan işe başladığı tarih itibariyle 1 yılı doldurduğunda hak edecektir.
4857 Sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, “iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir.” şeklinde belirtilmiştir.
Sözleşme veya sözleşme eki niteliğinde olan ek sözleşmeler ile belirlenen son ücret, brüt ise son brüt ücret üzerinden, net ise son net ücret üzerinden hesaplama yaparak izin ücretinin ödenmesi gereklidir. Bu ücret hesabında, sadece çıplak ücret (asıl ücret) esas alınacak fazla çalışma, primler, hazırlama, tamamlama ve temizleme ücretleri ve sosyal yardımlar dikkate alınmayacaktır.
Kullanılmayan Yıllık İzinlerin Ücreti her türlü yasal kesintiye tabidir. Asıl ücrette hangi kesintiler yapılıyorsa izin ücreti de aynı kesintilere tabi olacaktır. Bu kesintiler, SGK işçi ve işsizlik primi, Gelir Vergisi ve Damga Vergisidir.
İş Kanununda yer almayan, işverenin inisiyatifinde olan avans izin konusu, çalışanların, yıllık izin hak etmedikleri halde önceden yıllık izin kullanabilmeleri durumudur. Avans izin kullanan çalışanların işten çıkmaları durumunda, kullanılan izin gün sayısı ile orantılı olarak hesaplanan yıllık izin parası son ay (çıkış) bordrosunda kesinti olarak gösterilebilir fakat bu kanunen kesin ve doğru bir uygulama değildir. Çünkü işverenin kendi inisiyatifini kullanarak işçi hak etmeden yararlandırdığı avans yıllık izinlerin kesintiye söz konusu olmaması gerekmektedir. Bir başka açıdan işçi de henüz hak etmediği avans izin parasını işverenden talep edemez.
Yıllık izinlerin hak edildikleri dönem için kullanılması esastır. Fakat farklı sebeplerden dolayı bir sonraki hizmet yılı için hak edilen izinler, anılan hizmet yılında kullanılmadıysa işçinin izin hakkı kaybolmayacak, devam edecektir. İşverenin ayrılan personeller için kullanılmayan yıllık izin ücretlerinin ödenmesi gerekmektedir.
Örnek Hesaplama:
Brüt ücreti 2.500 TL ve toplam kullanılmamış izin gün sayısı 10 olan çalışanın işten ayrılması durumunda kullanılmamış yıllık izin parası aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
2.500/30*10= 833,33 TL (Brüt)
Son olarak, yıllık izin ücretine ilişkin zamanaşımı, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. Zamanaşımı süresi ise 5 yıldır ve ödenmediği zamanlara ait olarak yasal faiz işletilecektir. Yani kullanmadığı izinlerinin ücreti işten ayrılırken ödenmeyen ya da eksik ödenmiş olan işçi, bu izin ücretine dair haklarını 5 yıl içinde işverenden talep edebilir.
İşçi, yıllık izinlerini kullanmayarak, bu izinleri ücret ödemesi şeklinde talep etmesi sıkça karşılaşılan konulardandır. işverenler de işçinin izin hakkından vazgeçtiklerini beyanını dikkate alarak işçiye bu ödemeyi yapabiliyor. Bu kesinlikle yanlış bir uygulama olup, kazanılan ve dinlenme hakkı içerisinde yer alan yıllık izin hakkından vazgeçemezler. Sadece işten ayrılmaları durumunda kişi yıl içinde kullanılmayan izinlerinin ödemesini alabilir.
Kişi çalıştığı süre boyunca kullanmadığı izin parasını, hali hazırda çalışması devam ederken işverenden talep edemez.
Kişilerin kendi isteği veya işveren tarafından çıkarılması nedeniyle iş fesihlerinin akdi söz konusu olduğu her durumda ayrılan kişinin içeride bulunan çok hakkedilmiş tüm izin paralarının ödenmektedir. Kullanılmayan izin paraları işçinin haklı nedenle derhal işten çıkarıldığı durumlarda bile hesaplanarak işçiye ödenir.
Son olarak bordro açısından, izin parasının veya kullanılmayan yıllık izin ücretinin, işçilerin çıkış bordrolarında ilgili başlık altında ve ayrıca gösterilmesinde fayda vardır.
Kaynak : iskanunu.com (04.08.2017)